9 Ağustos 2009 Pazar

İşletim sistemleri havayolu şirketi olsaydı...

Not : 2007/07/06 tarihinde yayınladığım eski blogumda yayınladığım yazıyı buraya taşıdım

UNIX Airways

Herkes havalimanına gelirken uçağın bir parçasını yanında getirir. Pistin ortasında uçağı parça parça biraraya getirir ne tür bir uçak yapacakları konusunda durmadan. tartışırlar.

Air DOS

Herkes uçağı havalanana kadar ittirir. Uçak havalanınca içine atlar, yere çakılınca tekrar iner ve ittirirler.. böyle sürüp gider.

Mac Airlines

Bütün pilotlar, hamallar , biletçiler ve hostesler aynı gözükürler ve aynı şekilde hareket ederler.. bir şeylerle ilgili bilgi almaya çalıştığınızda sizi nazikçe bilmenize gerek olmadığına , aslında hiç bir şey bilmek istemediğinize ikna ederler. Susar oturursunuz.

Windows Air

Yolcu terminali çok güzel gözükür ve çok renklidir. Hostesler dost canlısıdır, Kolayca bagaj kontrolünüzü yaptırır rahatça uçağa binersiniz.. 10 dakika sonra uçak hiçbir belirti olmadan havada patlar :D

Windows NT Air

Windows Air gibidir, fakat çok daha pahalıdır. Çok daha büyük uçakları vardır ve patladığı zaman 100 km içerisinde canlı yaratık bırakmaz.

Windows XP Air

Bütün uçaklar aynı görünümlü, parlak renkli ve olması gerektiğinden 3 kat büyüktür. Bütün yol gösterici işaretler kocamandır ve aynı yönü gösterirler. Ne yöne giderseniz gidin, Karşınıza onu takip etmeniz için ısrar eden pelerinli şapkalı bir adam çıkar. Bütün kıyafetleriniz ve bavullarınızdan arındırılır ve sizde herkes gibi xp-hava yolları uçuş kıyafeti ve bavulu ile yola devam edersiniz. Telaşlanmayın bunların ücreti geçirgen(!) bilet fiyatınıza dahildir. Siz kontrat imzalayana kadar uçak yerden kalkmaz. Uçuş sırasında size vaad edilen eğlence Mikifare çizgi filminin tekrar tekrar izletilmesinden başka birşey değildir. Yiyecek yada içecek bir şeyler istediğinizde 900 lü müşteri hizmetleri numarasını aramanız gerekir. Uçuş sırasında düzenli olarak üstünüz aranır. Eğer tuvalete 2 kereden fazla giderseniz 1 bilet daha almanız gereklidir. Nereye giderseniz gidin uçak göbek üstü iniş yapar.

OSX Air:

Beyaz bomboş bir terminale giresiniz, tek görebildiğiniz şey köşede beyaz masanın arkasında oturan bayandır, biletinizi almak için bayanın yanına gidersiniz. Gülümser ve size "OS X Air'e hoş geldiniz, Lütfen resminizin çekilmesi için beni takip edin" der. Siz kameranın nerede olduğunu bile anlamadan resminiz çekilir.
"Teşekkür ederiz, işte biletiniz."
Minimalist dizayn edilmiş biletiniz üzerinde sadece resminiz vardır, Çünkü zaten sizin hakkınızda her şeyi biliyorlardır. sağ tarafınızda bir kapı açılır içine doğru yürürsünüz. Geniş açık beyaz bir alanda tek bir sandalye vardır oraya oturup beklersiniz. Etrafta sizden başka hiç yolcu görmezsiniz koca bir yalnızlık ve soğukluk hakimdir. Uçuş sırasında havalanırken inerken hep şunu düşünürsünüz "vay be , hizmet gerçekten güzel ama bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum".

Windows Vista Airlines:

Çok güzel gözüken terminalde görüp görebileceğiniz en büyük uçaklar vardır. Her 10 metrede 1 güvenlik memuru karşınıza çıkar ve "Yürümeye devam etmek istediğinize emin misiniz, yoksa işlemi iptal mi etmek istersiniz?" diye sorar. İptal etmenin ne sonuç doğuracağını bilemezsiniz o yüzden devam etme seçeneğini seçersiniz. Acente masasına ulaşıp uçakların neden bu kadar büyük olduğunu sorarsınız. Güvenlik memuru "bu soruyu sormak istediğinize emin misiniz" şeklinde tekrar bir soru sorar. Evet dersiniz bu sefer "cevabı duymak istediğinize eminmisiniz" şeklinde 2. sorusunu yapıştırır. ona da evet derseniz masadaki oturan bayan uçakların çok büyük olmasının sebebinin müşterilerin büyük uçaklarda kendilerini daha iyi hissetmeleri olduğunu açıklar. Aynı zamanda uçaklar büyük olduğu için 2 kat yavaş giderler.

Uçağa binmeden 1 saat önce güvenlik görevliler 10 dakikada bir volta atıp her yolcuya tekrar tekrar "bu yolculuğu yapmak istediğinize emin misiniz?" diye sorarlar. Şirket politikasına uygun bir biçimde kaptan bütün yolculara aynı soruları sorar. Birsürü soruya evet cevabı verip siz evet demeyi motor refleks haline getirdikten sonra bir yabancı gelip "suratına sıkı bir yumruk atmamı istermisin" der sen gayet şuursuzca evet dersin ve suratına sıkı bir yumruk yersin!

Kalkıştan sonra pilotlar hava vitesinin yeni uçakta çalışması için gereken güncellemenin yapılmadığını fark ederler. Uçuş süresince vites hep en küçük ayarda kaldığı için bu uçağın daha da yavaş gitmesini sağlar, fakat pilotlar buna alışıktır ve güncellemenin yakın zamanda olması umuduyla yolculuğunuza devam edersiniz

Linux Air

Canı sıkılmış bütün OS havayolları çalışanları kendi havayolu şirketini açmaya karar verirler. Uçaklar , bilet sayıcılar inşa ederler , pistlere asvalt dökerler. Sizden biletin basım masrafını karşılayacak kadar ücret alırlar, fakat kağıtta istemezseniz bileti internetten edinip tamamen bedavaya da getirebilirsiniz. Hata arkadaşınızın sahip olduğu bir bileti fotokopi çektirseniz bile olur :). Uçağa bindiğinizde size koltuğunuz için ayrılmış bir yer, 4 tane cıvata , ingiliz anahtarı ve bir adet koltuk-nasil-yapilir.html kitapçığı ile baş başasınızdır. bir kere yerleşmeyi başarırsanız tamamen size göre ayarlanabilir ve dolayısıyla çok rahat bir koltuğa sahipsinizdir, Uçak mükemmel bir şekilde yolculuğunu tamamlar yemekler şahanedir. O kadar mutlu yaşamışsınızdır ki yolculuğu diğer insanlara da anlatmak istersiniz. diğer hava yolları için harcadıkları paraya çiğnedikleri kanunlara acırsınız! Derdinizi anlatmaya çalışırken duyduğunuz yorum şu olur :

Koltuğu sen kendin mi yapıyorsun?!! git işine.. uğraşamam valla..

* bu yazı benim tarafımdan "http://linuxgazette.net/issue45/orr.html" adresinden alınmış ve yorumlanarak bu hale getirilmiştir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazan eller dert görmeye